Anatolian ''Ulysses ve Sirenler'' 2000 Parça Tamamlandı..!!

Anatolian 2000 parça Ulysses and  the Sirens-Ulysses ve Sirenler Sevgili puzzleseverler,Anatolian 2000 parça Ulysses ve Sirenler de tamaml...

Anatolian 2000 parça Ulysses and  the Sirens-Ulysses ve Sirenler

Sevgili puzzleseverler,Anatolian 2000 parça Ulysses ve Sirenler de tamamlandı.
Bana gelen 4'lü grubun içinde en zoru bu puzzledı diyebilirim.Bunun birkaç nedeni var: Birincisi,puzzle yağlıboya.Yağlıboyada fırça darbelerinden dolayı hatlar keskin değil,renk geçişleri oldukça zorlayıcı ve çok miktarda asimetrik kesim var.
Puzzle'ı neredeyse zikzaklar halinde yapıyorsunuz,simetri olmadığı için.Bu puzzle'ı deneyimli eller yapabilir bununla beraber fazla tecrübesi olmayan arkadaşlar için zor gelebilir.

Anatolian 2000 parça Ulysses ve Sirenler

Anatolian 1000 parçalılarında,uzun parçalar dik,kısalar yatay konumlanıyor diye belirtmiştik fakat 2000 parçalısında bu puzzle'da olduğu gibi tam tersi olabiliyor yani uzunlar yatay,kısalar dik konumlanabiliyor..

Tamamlanmış Anatolian 2000 parça Ulysses ve Sirenler

Puzzle Künyesi:
Marka Adı: Anatolian
Seri: Standart
Puzzle Adı: Ulysses and  the Sirens-Ulysses ve Sirenler
Sanatçı: Herbert James Draper
Parça Sayısı: 2000
Ölçü: 66x96cm
Üretim Yılı: 2012
Üretim Yeri: Türkiye/Ankara

Herbert James Draper kimdir?
 
Klasisizm akımının ressamlarından Herbert James Draper,kariyerine Viktorya döneminde başlamış İngiliz ressamdır.1894 yılı Draper'in verimlilik döneminin başlangıcı olmuştur.The Sea Maiden (Deniz Tanrıçası) adlı tablosu 1894 yılında Royal Academy tarafından sergilenmiş ve büyük başarı sağlamıştır.Eski Yunan mitolijik temalar üzerine yoğunlaşmıştır.1898 yılında yaptığı  "The Lament For Icarus" (İkarus için ağıt) 1900'de Paris'de düzenlenen fuarda altın madalya kazanmıştır.Daha sonraları tablo,Tate galerisi tarafından satın alınmıştır.Ressam aynı zamanda,Londra'daki Drapers's Hall binasının tavan dekorasyonundan da sorumlu olmuştur.Yıllar geçtikçe,halkın beğenisi değişmiş,mitolojik temalar ilgisini yitirmiş ve ressam,portreler üzerine çalışmaya başlamıştır.Yaşamı boyunca,Draper çok ünlenmiş ve Portre ressamı olarak anılmaya başlamıştır..

Ressamın The Sea Maiden(Deniz Tanrıçası)adlı tablosu

Sirenler, sıklıkla denizkızları ile karıştırılır. Fiziksel olarak denizkızlarına benzememelerine rağmen deniz kıyılarında, kayalıklara yakın bölgelerde yaşamaları buna sebep olmuştur.

İthaka kralı Odysseus ve sirenler

Sirenler efsanesi;
 
Sirenlerin hikayesi,oldukça yaygın olarak inanılan bir efsanedir. Ülkemizde de bu efsaneye örnek olarak İzmir’in Foça ilçesinde yer alan Siren Kayalıkları‘nı söyleyebiliriz.

Sirenlerin vücut yapıları bir kuşa benzer. Kanatlıdırlar ve uçabilirler. Genellikle iki ile beş arasında değişen gruplar halinde dolaştıklarına inanılır.

Sirenler kötü niyetli varlıklardır. Büyüleyici güzellikte sesleri ile çevrelerinden geçmekte olan denizcileri kayalıklara çekerler. Kayalıklara yönelen denizciler bir süre sonra bu güzel sesin etkisiyle uykuya dalarlar. Gemileri ise bir süre sonra kayalıklara çarparak kısa süre içerisinde batar.

Anatolian sirenler

 Sirenlerin lanetinden sadece Yunan mitolojisindeki İthaka kralı Odysseus (Odise)’un kurtulduğuna inanılır. Hani şu ünlü Truva filminde Achille’e “Bazen yönetmek için yönetilmek gerek” diyen ve aynı zamanda Truva Atı fikrini ortaya atan kral. Odysseus’un Sirenlerden kurtulma hikayesi ise şöyle:

Odysseus, Sirenlerin yaşadığına inanılan kayalıkların yakınından  geçmeden önce tüm mürettebatın kulaklarını, sesleri işitmeyecek şekilde bağlatır. Kendisini ise direğe bağlatarak Sirenlerden uzaklaşıncaya kadar her ne emir verirse versin önceden belirlediği rotanın değiştirilmemesi, kendisinin ise bağlı olduğu direkten çözülmemesini emreder...

Gemi direğine bağlı Kral Odysseus ve sirenler

Amacı Sirenlerin o büyüleyici sesini işitebilmektir ve her şey istediği gibi gerçekleşir. Sirenlerin seslerini duymuş gemisini ve mürettebatını ise batma tehlikesinden kurtarmıştır..

Odysseus, kendisini geminin en sağlam direğine bağlatmış, denizcilerine de Siren kayalıklarının yakınından geçmemeleri ve asla o yöne bakmamaları için emir verdikten sonra de kulaklarını balmumu ile iyice kapattırmış. Böylece açılmışlar denizlere Odysseus ve arkadaşları..

Siren Kayalıklarına yaklaşmalarıyla birlikte denizkızlarının büyülü sesleri Odysseus'un aklını başından almış, bir an önce seslere doğru gitmek için gemicilerine kendilerini çözmeleri için emretmiş. Ancak kulakları balmumu ile kapalı olan denizciler hiçbir şey duymamışlar. Odysseus bağırmış, çırpınmış ama nafile. Denizkızları da ilk defa bu yakınlarından geçen ama seslerine aldırış etmeyen gemiyi görünce sanki seslerini daha da yükseltmişler...

Odysseus, bağırmaktan yorgun ve bitkin düştüğü için sonunda dayanamamış ve olduğu yerde bayılmış. Gözünü açtığında tehlikenin geçtiğini, kendisini de çözdüklerin farketmiş sevinçle. Gözlerini ufka dikip güzel karısını ve yıllardır görmediği ülkesini düşünmüş hasretle. Akıllı ve kurnaz Odysseus tehlikeyi atlatmış ama denizkızlarının o büyüleyici sesi ömür boyu kulaklarından gitmemiş.